• beste yaptım şaheste

    2

    ayağımızın tozuyla

    nümayişkar bir kalabalık tarafından havalimanında karşılandıktan sonra ayağımızın tozuyla otele geldik. imza atmak gerekiyormuş (diğer yazar kardeşlerim size de attırdılar mı imza, çok kazık maddeler var lan, başka yerde yazmayacağıma, 99 yıl süreyle yazdığım herşeyin telifinin tembel namlı yazara ödenecğine namusum ve şerefim üzerine imza attım lan. imza öncesinde içtiğim fruko gazoz biraz başımı döndürdü ama neyse olan oldu)
    neyse efenim imzamızı attık odamıza çekildik. odada bembeyaz kuyruklu bir piyano beni bekliyor idi. üzerinde hoşgeldin yazan bir kocaman kırmızı kutu ile. açtım baktım frak. frak giymiş herkesin penguene dönüştüğü bir dünyada buzulların geleceğini düşünerek ben de küresel ısınmaya katkıda bulunmak için harakete geçtim. geçer geçmez parmaklarım karıncalanmaya başladı. frak ve kuyruklu piyano ikilisi beni çağırıyorlardı derhal avdet ettim.
    kıçımı o güzelim tabureye koyar koymaz siyah beyaz tuşlarda gezinmeye başladı parmaklarım... (lirik yok. üç nokta yok. sözleşme var)
    bildiğin çalıyordum yani. o tanıdık melodiye söz yazarken buldum kendimi (haleeeluyyaaaa, haleeeee luuu yaaa idi orijinali) çin malı olduğundan herkesin şüpheleneceği helolaloraaaa helo lalooo raaaaa adlı bestemin single'ı çok yakında hipermarket kasalarında, prezervatiflerin heman yanında... (bunun gelirini de tabi ki iş şu sözleşme ile tembel efendi nzdinde bloga bağışlamış bulunuyorum)
    huzurlarınızdan ayrılırken bir dahaki yazıda nispeten normal şeyler yazmayı umuyorum.

    hadiyos.

    Share!

    • Digg
    • delicious
    • stumbleupon
    • twitter
  • 2 Comments


    1. o değil de; patrıcıa kaas ın örövizyonda şarkı söylediği ve kesinlikle iplenmediği bi dünyaya çocuk getirmek istemiyorum ben ya, bunu farkettim .

    2. peki ya şuna ne derisiniz sayın izlenici;
      bizi dünyaya getirenler operayı sadece bir örövizyon şarkısı sanıyorlar. kendimizi aldırabilme şansı var mı?
      doktor!

    Leave a comment