Archive for 2008

  • yeni yıl mesajı

    0

    tekrar merhaba, gördüğünüz gibi ana sayfadaki maksimum post sayısına ulaşınca neyle karşılaşacağımızı anlamaya çalışıyorum. şu anda 10, icabında arttırılabilir.

    bu akşam rok bara gidiyorum. 11 pm civarında canlı müzik çıkacakmış. ben de 9.00'da girer 11.00'da ayrılırım diye düşündüm. böylece 11.30 sularında eve varıp canlı performansta ay çiçeği (a.k.a. çiğdem) çitlemeye başlayabileceğimi umuyorum. ağlayarak uyanır çiğdem kabuslardan.

    bugün ilginç bir uyarıyla karşılaştım: "gece yarısından evel sakallarını kes yoksa bütün yıl sakallı gezersin." bütün yıl yapmak istediklerimi alıp yapmamak istediklerimi atarak, hep bir ağızdan geri sayım yapılan, ellerde üfleyince uzayan zımbırtıların ve kafalarda koni şekilli tuhaf şapkaların hazır bekletildiği o on saniyeyi cevat kelle rolündeki sinan bengier gibi geçirmek istemiyorum halbuki. gerek yeni yılın bir parça akışına bırakılması, gerekse eski yılın son on saniyesinin lüzumsuz ve zorlayıcı angajmanlara sokulmamasıdır dileğim.

    kamuoyuna saygıyla duyurulur.

  • brokoli

    evvet! denemeye devam ediyoruz. görüldüğü gibi şimdilik gaz ve toz bulutu halindeyiz. fakat büyük patlamayı tetiklemek, yaşamı okyanuslarda başlatmak ya da adem'i çamurdan yaratmak elimizde. kaostan düzen çıkarmak için öncelikle kaosa ihtiyacımız var.

    değerli yazarlar ahmak ı hayal ve fantaghiro da ricamızı kırmayıp aramıza katıldılar. böylece arkayı dörtlemiş olduk. ölçeği yakaladıkça birbirimizi dolduruşa getirip üretime geçeriz diye umuyorum.

    şu anki görüntünün aksine, amacımız kendi küçük itü sözlük'ümüzü kurmak değil. o, büyük haliyle, gayet iyi. orada ya da başka mecralarda eksikliğini duyduklarımızı buraya dökebilmek. zira, blog denen şey, bir yoksunluktan, bir huzursuzluktan, bir kendiyle barışık olamamadan doğuyor. tıpkı bir defter açıp "sevgili günlük" diye başlayan ağlamaklı yazılar döktürmek gibi. tabi burayı başkalarının da okuması ihtimal dahilinde olduğu için fazla sinkaflı yazmamaya gayret edeceğiz.

    bir de vandalcığım, şu sebze işine çözüm bulsak artık?

  • zerzevat-sal

    0

    şimdi büyük ve görkemli şeylerden sözedeceğim. öyle ya da böyle olmasından. ya da hiç olmamasından. zerzevatsal bazı kaygılarla hıyarın etimolojisinden, armudun formundan. belki bir ironik embesilin hatıra defterinden ya da kaza sonucu ölümünden. en azından bunlar ihtimaller. gerçekleşmeleri ya da tam tersi için şimdilik belirgin bazı nedenler yok. üstelik kişisel bazı nedensizliklerden kaynaklanıyor olma ihtimalleri de çok yüksek. çünkü yaşam dinamittir. neden "Helolalora?" olmasın?

  • karnıbahar

    3

    acaba ben ibnelik yapıp farklı bir fontla mı yazsam diye düşünmekteyim. du bakalım ya deneme bu. tembel arkadaşın arkasında bir ordu yazar var sanıyordum, yine kaldık kereviz gibi.

  • kereviz

    11

    aslında baktım da, dinamit de olabilirdi. başlık anlamsızlığından bir şey yitirmiyor. ne yazacağımıza şimdilik karar veremediğimizden devamlı blogun kendisi hakkında yazıyoruz zaten. ortam mantar panoya döndü.

    blog oluşturma fikri bir akşam vandal "çıplak fotolarını çekicem, hustler'a kapak olacaksın, binecem üstüne vuracam kırbacı" şeklinde başıma ekşidiği sırada konuyu değiştirmeye çalışırken çıktı. kişisel toplantı notlarımızı sözlüğe (itü sözlük) yazamıyoruz, yazınca çirkin oluyor, böyle bir olay yapabiliriz gibi geldi. hala da geliyor. helolalora ismini ali kamber bulmuş. gazına bile patent alan adam bu ismi kopiraytsız falan kullanmamıza nasıl izin verdi, henüz anlamış değilim. soru işaretini de ben koydum. (öyle deme, odayı dolu gösteriyor.)

    ilk günlerde siyah fonlu, mavi kanlı, son derece şık bir stilimiz vardı. fakat bu mimar camiası kendisini olur olmaz her şeye müdahaleyle mükellef saydığından, türlü badirelerden sonra, nihayet bugünkü pop-art-plaza-yönlendirme-tabelası tandanslı dizaynımıza kavuştuk. fena da olmadı hani.

    işte bu bizim hikayemiz. öyle saf, öyle temiz. helolalora? çünkü tarih kerevizdir.

  • Helolalora?

    Günaydın. Bu gecelik bu kadar yeter. Helolalora?nın son hali budur, böyledir. Frame genişleyebilir, bilemiyorum. Yarın bakarız. Bence böyle fena değil. Hem yuppieyiz hem de "söyleyecek şeylerimiz var" tribi oldu gibi. Tekrar günaydın.

  • armut

    cin olmadan adam çarpmaya uğraşan internet şalalası helolalora? yine iç çalkantılarla çalkandı. aslen vandal'ın edremit'teki yazlığı olduğu söylenegelen deniz feneri benzeri tuhaf yapı aniden hangi güçlerce yıkıldı? yapı ruhsatının fake olduğu doğru mu? bütün bunlar az veya sonra değil.

  • piyasalara yeni yıl şoku: helolalora? ansızın açıldı

    0

    açıldı da ne oldu? valla biz de sokaktaki adamın yalancısıyız. gündeme bomba gibi düştü. memur, emekli, dul ve yetim yine fakirleşti. dört kişilik bir ailenin mutfak masrafı. bugün bir file kaça doluyor? neyle doldurduğuna göre değişir. beluga havyarının ne işi var o filede?