• gün geçmeden geçmeyen günler!

    her pazar ara verilen bir koşu. ölümcül bir düzenin ölümlü yaratıklısı insanoğlu bir işaret üzerine hergün hiç sektirmeden durduğu, çoklukla uyuduğu yerden doğrularak koşmaya başlıyor. herkes, hergün hep aynı noktadan. her gün, her sabah.
    derken akşam dönüyor, aynı yığın aynı noktaya dönerken. aynı işaret üzerine. doğrulduğu noktada durup yeniden uykuya dalıyor herkes. her gün, her akşam.
    bu yığınlığın hayatında günler birbirinden pazar günü kendi içinde bir farklılık yaratıyor. pazar günlerini birbiriyle karşılaştırdığımızda birbirlerinden hiç öyle farklı olmadıklarını görüyoruz.
    her gün, her an, her saat, her hafta ve her ay birbirinin aynı şeyler olup bitiyor. bir alışkanlıklar düzeneğinden ibaret bu hayatın tek bir günü geçmeden geçmiyor. hiç bir yıl bir öncekinden uzun yada kısa değil. hiç kimsenin ölmediği tek bir gün yok. bütün eşyalar yerli yerinde. eşyaların bile kendileri için belirlenmiş yerleri var. tek bir saç teli mesela, bulunmaması gereken bir yerde duruyorsa tüm o düzeni bozabiliyor.
    bir kadın gözü hiç birşey görmeden sadece eşyaları bulunmaları gereken yerlere yerleştirerek, ölümcül o düzen için çabalayarak tamamlayabiliyor tüm ömrünü.
    bu korkunç alışkanlıklar yumağı içinden sıyrılabileceği günü beklerken diğerlerinden öne geçerek bazıları, gün geçmiyor ki bir gün daha geçmesin.

    Share!

    • Digg
    • delicious
    • stumbleupon
    • twitter
  • 1 Comment


    1. "dışarda mevsim baharmış
      gezip dolaşanlar varmış,
      günler su gibi akarmış
      geçmiyor günler geçmiyor"

      ahmet abim demişti, geldi aklıma. öyle işte

    Leave a comment